28 Ağustos 2013 Çarşamba

FİLM İZLE, TÜRKÇE DUBLAJ İZLE, AMA NEREYE KADAR !!!

         Hayatımızın birçok bölümünde ilginç olaylar başımıza gelir. İlginç kazalar meydana gelir. Böyle anları değerlendirmek çok zor aslında bizler için. Çünkü o an ilginç olayları yaşarken durumun farkında olmayız ancak, bir başkasının bizim yaşadığımız ilginç olayın farklı bir versiyonunu şehvetle anlatırken " evet bende böyle birşey yaşamıştım!" deriz her zaman. Ve bu durum en çok da film izlerken başımıza gelir.

         Film izlemek çok değişik bir duygudur aslında. Her insan izlediği filmde bir yaşanmışlık arar. Daha doğrusu filmin içinde kendini arar. Ne garip duygudur ki filmi izlerken muhakkak filmin bi köşesinde kendimizi buluveririz. İşte böyle filmler herzaman aklımızda kalıverir. En çok tavsiye ettiğimiz film o olur. Bütün bunları yaşarken insan kendisine, yaşamına dönüp baktığı zaman aslında bir filmin içinde kendini aramasının ne garip ve aşşalayıcı bir durum olduğunu görmesi gerekir. Bütün bunların sebebi insanların birbirleriyle olan diyaloğunun azalmasından kaynaklıdır. Çünkü bir insan başından geçen bir olayı bir başkasına anlatamadığı zaman onun bu paylaşma duygusu bir anda film izleme duygusuna dönüverir. Evet bu bir gerçek. Düşünsenize, kendinizi bir filmi ararken ki halinizi düşünün. İlk dikkatinizi çekecek olan şey filmin başlığıdır. Kimileri içinse filmin konusu. Kimileri duygusal olduğu için romantizm, aşk, kimileri hayalperest olduğu için bilim kurgu ve bunun gibi birçok farklı duyguları içinde barindıran bir diyaromanın içindeyiz. Şimdi siz sorun kendinize; neden film izlemek !!

         İnsanlar teknoloji geliştikçe insan olma duygularını ve benliklerini yitirdikçe yalnızlaşır ve bir arayış içine girer. İşte film sektörü tam bu arayışın ortasında kendini gösteriverir ve içine kapılır gidersiniz. Halbuki dışarıya dönüp baktığınız zaman izlediğiniz o filmlerin katlarca fazlası kadar zevkli ve renkli bir hayatın olduğunu rahatça görebilirsiniz.

27 Ağustos 2013 Salı

MISIR DA KATLİAM

          Dünya her geçen gün kendini geliştirmeye devam ediyor. Her geçen gün insanların yararına, işlerini kolaylaştıracak faydara doğru ilerliyor. Ama şu bir gerçek ki, dünyanın sadace belli bir bölümü bu faydalardan yararlanıyor. Dünyanın bir yüzü aydınlık evet ama, bir de karanlık yüzü var. Tıpkı MISIR' da olduğu gibi.

         Dünya hergün ilerliyor ancak her geçen gün insana, hayatına ve yaşamına olan saygı azalıyor. Bugün Mısır da olan bu katliamı görmek çok acı verici. İnsanlara yüzyıllar boyu demokrasiyi öğreten bu düzen, hakkını savunan bir milleti gördüğünde, özgürlüğünü isteyen bir millet gördüğünde neden o sesi susturuyor. Mısır katliamı sadece katledilenleri ve yakınlarını ilgilendirmiyor. Özgür olan bütün toplumu ilgilendiriyor. Akıllarda muakkak bir soru belirmesi gerekir evinde oturup da televizyonundan o görüntüleri izleyenin; " peki şimdi ne olacak". Evet, bu soru belki çok ama çok basit gelebilir ancak, önemli olan sorunun derinliğine inip çıkardığınız manadır. "şimdi ne olacak" dediğiniz anda kendinizi orda katledilenlerden birinin yerine koyun. Gözünüzü kapatın ve bunu yapın o anı hissedin. Adeta yaşayın. Katledilmeden on dakika önce niye orda olduğunuzu düşünün. Ve neden katledildiğinizi düşünün! Sizcede dünyanın bir yüzü karanlık değilmi...

         Evet herkez doğar, yaşar ve ölür. Ancak önemli olan insan gibi yaşamaktır. Bu katliamlar gerçekleştiği zaman hayatın kimilerimiz için neden bu kadar ucuz olduğunu kendinize sorun. Asla ama asla sessiz kalmayın. İnsan, başkasının hakkını koruyunca ve gözetince insandır.