Her insan hayatını en güzel şekilde yaşamak ister. Bu yaşama ulaşmak için bir çok engel var tabi. Zaten önemli olan da bu engelleri aşmak. Zor olanı başardıktan sonra güzel olana zaten ulaşıyor insan. Hani derler ya "gülü seven dikenine katlanır" diye, gerçekten çok doğru.
Zorlukları başarmak zor ve başarınca sonrası çok güzel ama şöyle de bir durum var ki, bazen güzelliğe erişmemiz için aşmamız gereken zorluğun ne olduğunu göremiyoruz. İlk adım da bu olsa gerek. GÖRMEK... Hep "at gözlükleri ile bakmayın" deniliyorya hayata, işte bu da doğru.
Peki nedir bu zorluklar? İnsan huzurlu bir hayata ulaşmak için hangi zorlukları aşmalı? Bunları nasıl görmeli?
Şöyle başlayalım; ilk olarak eğitim değil mi? Eğitim en önemli faktör hayatımızda. İlerleyen hayatımıza, kariyerimize etki edecek en büyük unsur. Peki nasıl değerlendirilmeli bu eğitim? Ya da şöyle soralım; nasıl görülmeli neredeyse 16 senelik eğitim hayatının eğrisi doğrusu? Nerenin eğri ya da nerenin doğru olduğunu nasıl anlamalı?Aile öyle değil mi? Hayatımıza yön veren ya da yön vermesi gereken ailemizdir her zaman. Tabiki de her şeyin başında aile geliyor...
Bir insan eğitim hayatı boyunca asla kendi eğrisini ve doğrusunu bulamaz arkadaşlar. Kimse kendi kendini en doğruya yönlendiremez. Belki "sorun olmaz, hata yaptıkça doğruyu örenir insan" diyordur bazılarınız ancak, bu durum öyle değil arkadaşlar. Tamam kariyer yaparken hata yapsan neyse ancak, bu durum çok farklı. Yani eğitim. Bir insanın hayatında eğitim için harcayacağı zaman dilimi bellidir. İlköğretim hayatı 8 yıl, lise 4 yıl, normal şartlarda okunan üniversiteyle de 4 yılı eklersek 16 yıl eder. Yani siz liseyi kendi hatanızla okursanız ve bunun 2. veya 3. senesinde yanlış bir karar olduğunu idrak ederseniz geriye dönüp baktığınızda kaybolan 2-3 senenizin geri gelemeyeceğini anlarsınız. Bundan dolayı kendi başına çıkılan eğitim hayatında ailenin yardımı olmadan okuduğunuz lisenin 4. senesini bitirdiğinizde en başa dönmüş olursunuz. İşte ailenin etkisi bu kadar önemli. Eğer ki bir aile çocuğunun hayatını yönlendirmekte geç kalırsa işte o hayat ya hiç toparlanamaz ya da çok geç toparlanır. Aslında bilinçli bir nesil yetiştirilmekle geçirilen uğraşın ve zamanın yarısını bilinçli anneler ve babalar oluşturmaya ayırsalardı, bugün eğitim düzeyi katlarca yukarıda olurdu.
Karşımıza çıkacak zorlukların 2. si ise kariyer oluyor. İşte burda dilediğiniz gibi hata yapabilirsiniz. Çünkü ne kadar hata yaparsanız kendinizi o kadar çok geliştirirsiniz. İyi bir eğitimden sonra gelen kariyerde pek fazla zorluk yaşanılmaz. Tabi zirveye çıkmak istiyorsanız o ayrı bir mevzu. Gösterdiğiniz gayretin 10 hatta 20 katını göstermelisiniz ki bu da hırs ile olur ve hata yapma riskiniz çoktur. Ama dediğim gibi hata sizi geriye götürmez, bilakis önünüzdeki engellerden birini kaldırır. Peki ya doğru karar verilememiş bir eğitim sonrası kariyer nasıl olur? Çok zor bir dönem olur tabiki. En başta nerden başlayacağınızı bulmalısınız ve sonra hangi yolu izleyeceğinizi bilmelisiniz. Şöyle bir şey var ki eğitim hayatını sancılı geçiren birisi aynı hatayı kariyer yolunda yapmamak için ince eleyip sık dokur. O kişinin tek yapması gereken kariyere bir yerden başlamaktır. Gerisini acı deneyimlerin vermiş olduğu yetkinliklerle çok rahat bir şekilde atlatır. Birçok başarılı iş adamının eğitim hayatını incelerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Eğitim ve kariyer, hayatımızda çok önemli bir yer tutuyor. Yaşanılacak güzel şeylerin anahtarı gibi görünüyor hayatımızın her anında eğitim ve kariyer. Gördüğünüz üzere hayat yaşanması için çok kısa bir zaman dilimi olsa da içinde verilen uğraş sonsuzluk gibi uzayıp gidiyor. Siz uğraş vermekten bıkmayın yeter. Gerisi güzel olur zaten...