12 Nisan 2014 Cumartesi

Huzuru Peşinizden Koşturun !!!

    
    Huzur... Nasıl anlatılır ya da nasıl yaşanır. Kişiye göre görecelimidir. Kimi az huzurlu kimi çok huzurlu... Yani huzurun da bir seviyesi var öylemi ! O zaman onun adı huzur değil. Kendini iyi hissetmekten başka bişey değil.
          Huzur, ne şimdi ne bir saat sonra ne de bir ay sonraya kadar hiçbir sıkıntınızı düşünmediğiniz andır. Huzur için illa ki bir manzara ya da bir dere kenarı gerekmez. Huzur tamamen anlıktır. O an yaşanır. Bir an unutursunuz herşeyi ya hani, işte o an. Sanki o an doğmuşsunuz gibi. Huzur için belirli bir objeye de ihtiyaç yoktur. Çay içerken veya bir sigara yaktığınızda kendinizi huzurlu hissetmezsiniz, sadece tatmin olursunuz. Huzur için birinin susmasına da gerek yok. Bazen karşınızdaki konuşunca söylediği bir cümlenin ardından da huzura kapılabilirsiniz. Kendinizi kandırabilirsiniz mesela. Bir an hiç derdiniz yokmuş diye kandırın kendinizi. "nasıl bir şey şu huzur" demezsiniz en azından. Yeter ki o an nasıl olduğunuzu hissedin. Kalbinizin damarlarınıza pompaladığı kanı hissedin. İşte o an bile bir huzurdur. Eğer huzura açsanız, yaptığınız işi bir anda bırakın ve ortamınızı değiştirin. O an ki umursamazlığınız size bütün sıkıntılarınızı unutturacaktır ama, o anın farkında olun. Gelip gitmesi bir olmasın yani. Nasıl bir duygu olduğunu anlamaya çalışın. Belki tekrar huzuru aradığınızda o an yaşadığınız o tatlar aklınıza gelir ve artık sizin huzuru kovalamanıza gerek kalmaz. Artık huzur sizi kovalar...
          Kaçmayın!!!  Bırakın sizi yakalasın. Unutmayın önceden siz onu arzuluyordunuz, şimdi o sizi arzuluyor. Bırakın tatmin olsun...
          Bırakın ne kadar lanet şey varsa dünyada ve aklınızda ne kadar pisliğe dair bir düşünce varsa bırakın beslensin onlarla. Huzur, bunlarla beslenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin...